1. Palais de la Cité, Paris
Paris ve kalbi Île de la Cité’de yer alan Palais de la Cité, 10. yüzyıldan 14. yüzyıl sonlarına kadar Fransız krallarının başlıca ikametgahı olmuştur. Kral V. Charles ve haleflerinin Louvre ve Vincennes Saraylarını kullanmaya başlamalarıyla Kraliyet Sarayı statüsünü yitirmiştir.
Saray, terk edildiği tarihten Fransız Devrimi’ne kadar Paris Parlamentosu’nun merkezi olmuştur. Hatta devrim döneminde ise çok az mahkumun sağ kurtulduğu bir zindan olarak kullanılmıştır. Ayrıca Devrim öncesi son kraliçe Marie Antoinette dahi bir süre burada tutuklu kalacaktır.
Saray, 19. yüzyılda Adalet Sarayı’na dönüştürüldü. Sarayın birçok bölümü yıkılmış olsa da “Conciergerie” ve “Sainte-Chapelle” ayakta ve ziyarete açık. Ayrı girişleri olan bu iki bölüm için beraber bilet almak da mümkün.
2. Vincennes Şatosu
Vincennes Şatosu, şato ile aynı ismi taşıyan yakın Paris banliyösü Vincennes’da yer alır. Kral V. Charles’ın maiyetiyle beraber burada yaşamasıyla Kral’ın öncelikli ikametgahlarından olmuştur. Şato aynı zamanda kale vazifesini görmüştür. Ayrıca, diğer kalelerden farklı olarak düz bir zemin üzerine inşa edilmiştir. Güneş Kralı XIV. Louis’nin Versailles Sarayı’na taşınmasıyla kraliyet ikametgahı olmaktan çıkmıştır. Sarayın donjonu Avrupa’nın en büyüklerinden biridir. Bir süre zindan olarak kullanılmıştır. Voltaire, Marquis de Sade, Devrim’in önemli figürlerinden Mirabeau gibi isimler burada tutuklu kalmışlardır. 18. yüzyılda bir dönem porselen fabrikası olarak kullanıldıktan sonra cephanelik olarak ordunun hizmetine girmiştir. Her ne kadar banliyöde olsa da Paris’ten metro veya RER’le ulaşmak çok kolay.
3. Louvre Sarayı, Paris
Şu an dünyanın en çok ziyaret edilen müzesi olan Louvre, önceden bir kraliyet sarayıydı. Hatta şehrin en önemli savunma noktalarından biriydi. V. Charles’ın Vincennes Şatosu’yla beraber en çok ikamet ettiği yerdi. XIV. Louis’nin Versailles’a yerleşmesine kadar bazı Fransız krallarının favori ikametgahı oldu.
Avrupa’nın en büyük saraylarından biri olma özelliğini taşıyan Louvre, bu tarihten sonra Devrim’e kadar politika, tıp, sanat ve bilim akademilerine ev sahipliği yaptı. Bunun ardından devrimle beraber müzenin ilk temelleri atıldı. Hatırlatalım ki Louvre Müzesi’ne gitmek için biletinizi önceden almanız gerekiyor!
4. Saint-Germain-en-Laye Şatosu
Île-de-France bölgesinin les Yvelines departmanında bulunan bu etkileyici şato IX. Charles, XIV. Louis gibi ünlü Fransız krallarının doğumuna şahitlik etmiştir. Güneş Kralı 1661’den 1682’ye kadar zamanının büyük bir kısmını burada geçirmiş ve burada ikamet eden son Fransız Kralı olmuştur. Birinci İmparatorluk (1804-1815) zamanında burada süvari okulu açılmış ve 1914’e kadar hizmet vermiştir. Roma tarihine hayli ilgi duyan III. Napolyon burada bir Roma arkeolojisi müzesi kurmuştur. Zamanın kraliyet sarayı olan bu şato halen arkeoloji müzesi olarak ziyarete açıktır. Elbette buraya da Paris’ten RER A ile ulaşmak mümkün.
5. Versailles Sarayı
Sarayın yapımı XIII. Louis devrinde başlasa da kraliyet ikametgahı olması 1682 yılında Kral XIV. Louis’nin buraya taşınmasıyladır. Güneş Kralı tüm kraliyet ailesini, saray halkını, hizmetçilerini buraya yerleştirmiştir. Alman İmparatorluğu’nun ilanı, Birinci Dünya Savaşı sonunda Almanya ve İtilaf Devletleri arasında imzalanan barış antlaşması gibi birçok tarihi sahneye tanıklık eden saray Devrim’e kadar kral ve maiyetinin başlıca ikametgahı olmuştur.
Burada yaşayan son kral idam edilecek olan XVI. Louis’dir. Devrim’den sonraysa saraydaki sanat eserleri sergilenmek için Louvre’a gönderilmiştir. İmparator Napoléon Bonaparte buraya taşınmış ve sarayı kalkındırmak için birçok plan hazırlatmıştır. Fakat ekonomik sebeplerden dolayı çoğu başarısız olmuştur. Sarayın birçok bölümü şu an ziyarete açık. Ziyaretle ilgili detaylı bilgiyi web sitesinden alabilirsiniz.
6. Palais Royal, Paris
Paris’in tam merkezinde, Louvre’un karşısında yer alan Palais Royal Kardinal Richelieu tarafından 1628 yılında yaptırılmıştır. Taht naibesi Anne d’Autriche henüz tahta geçmek için çok küçük olan oğlu XIV. Louis ile bir dönem burada yaşamıştır. Sarayın altın çağı bu naiplik yıllarına rastlar(1715-1723). Fransa’nın son kralı Louis-Philippe d’Orléans burada doğmuştur. Devrim zamanında birçok isyana ve karışıklığa sahne olmuş bu saray şu an Kültür Bakanlığı, Danıştay ve Anayasa Konseyi tarafından kullanılıyor. Avlusu ve bahçesi ziyarete açıktır. Buna rağmen özel günler dışında binaların içine girmek mümkün değil.
Bugün halen Palais Royal’de faaliyet yürüten Fransız Danıştayı ile ilgili bilgilendirici yazımıza linke tıklayarak erişebilirsiniz. Keyifli okumalar!
Yazar: Berkay Şen