Fransa’nın son yıllarda en çok konuşulan cinayet davasında, küçük Lola Daviet’nin (12) katili Dahbia Benkired hakkında Paris Ağır Ceza Mahkemesi tarihi bir karar verdi. Ülkeyi sarsan bu vahşi cinayetin ardından tam üç yıl süren yargılama süreci, Fransız adalet tarihinde de bir ilke sahne oldu. Lola davası adıyla anılan yargılamalarda mahkeme, sanığı “indirimsiz müebbet hapis” cezasına çarptırdı. Bu karar, Fransa’da ilk defa bir kadının bu cezaya çarptırılması ile tarihe geçti.
Lola Daviet Cinayeti
14 Ekim 2022’de, güvenlik kameraları Dahbia Benkired’i 12 yaşındaki Lola ile birlikte Paris 19. bölgedeki adresindeki binaya girerken kaydetti. Lola bir daha o binadan sağ çıkmadı.
Binaya girişlerinden iki saat sonra Benkired, kıyafet değiştirmiş şekilde, yanında iki valiz ve büyük bir siyah sandıkla binadan çıktı. Kısa süre sonra, Lola’nın cesedinin bu sandığın içinde, bağlanmış ve “barbarca atılmış” bıçak izleriyle bulundu.
Gözaltında ifadesi alınan Dahbia Benkired, önce olayı inkâr etmiş, ardından soğukkanlı biçimde cinayeti ve cinsel saldırıyı itiraf etmiştir. Sorgu sırasında gösterilen fotoğraflara karşı “Bu bana ne sıcak ne soğuk” diyerek tepkisiz kalmış, olayın ayrıntılarını empati göstermeksizin anlatmıştır.
Suçun gerekçesine ilişkin beyanları ise çelişkili ve tutarsızdır: kimi zaman mağdurda “şeytan” ya da “hayalet” gördüğünü söylemiş, kimi zaman da bina giriş kartı yüzünden Lola’nın annesiyle yaşadığı bir tartışmayı gerekçe göstermiştir.
2016’da Cezayir’den Fransa’ya gelen Dahbia Benkired’in olay tarihinde oturma izni, işi ve kalıcı konutu yoktu. Benkired, uyuşturucu madde kullanmakta ve kız kardeşinin evinde geçici olarak barınmaktaydı. Suçun işlendiği bina, Lola Daviet’in ailesinin de yaşadığı binadır.
Ayrıca Benkired hakkında alınmış ancak icra edilmemiş bir de sınır dışı (OQTF) kararı bulunmaktaydı. Bu nedenle cinayet, Fransa’da hem korku hem de öfke yaratmış; göçmen politikaları, sınır dışı süreçleri ve kamu güvenliği üzerine büyük bir tartışmanın da fitilini ateşlemişti.
Lola Davası Nasıl İlerledi?
2022’den dünkü karar boyunca mahkeme, sanığın akıl sağlığı üzerine yoğunlaştı. Zira Benkired, bu yönde bir izlenim veriyordu. Dosya kapsamına giren rapor ise, davanın “akıl hastalığı nedeniyle ceza indirimi” ihtimalini ortadan kaldırdı. Zira Benkired’in ceza ehliyetinin tam kabul edilmesi gerektiği yönünde rapor sunuldu.
Ancak prosedür gereği, yargılama süreci 2024 ortalarına kadar ertelendi. Yapılan soruşturmada sanığın Lola’yı hedef almasıyla ilgili olarak, uzun zamandır sır gibi kalan perde ise aralandı.
Dahbia Benkired bir süredir Lola’nın annesinin yöneticisi olduğu apartmanda, kız kardeşinin yanında kalıyordu. Apartmana giriş için gereken kart ise yalnızca binada yaşayanlara dağıtılıyordu. Hal böyle olunca Benkired’in talebi geri çevrilmişti. Sanığın bu talebinin, Lola’nın annesi tarafından reddedilmiş olmasının, böyle bir eylem ile sonuçlanmış olabileceği üzerinde duruldu.
Peki ortada bu denli somut delil ve bir katil zanlısı varken, Lola davası neden 3 yılda karara bağlandı?
Fransa’da “15 yaş altı bir çocuğa işkenceyle cinayet” suçu, en ağır suç kategorisine girer. Bu tür dosyalar Cour d’Assises (Ağır Ceza Mahkemesi) tarafından görülür ve jüri üyeleriyle birlikte yürütülür.
Önce uzun bir soruşturma yapılır ve bu soruşturma ortalama 18 ila 24 ay sürer. İşte Lola davasında Ekim 2022 ile Mayıs 2024 arası soruşturma ve davaya hazırlık aşaması ile geçildi. Ayrıca sanık hakkındaki psikiyatrik inceleme ve tespitler, karar sonucunu en az 1 sene kadar geciktirdi.
Lola Davasında Karar Açıklandı, Adalet Yerini Buldu!
24 Ekim 2025’te açıklanan nihai karar, sadece bir cezalandırma değil, aynı zamanda Fransa adalet sisteminde yeni bir dönüm noktası oldu. Fransa’da bugüne dek bu denli ağır bir ceza sadece birkaç erkek sanık için uygulanmıştı. Tarihte en son bu karar, 14 Kasım 2015 Paris Saldırıları davasında terör eylemi nedeniyle yargılanan Salah Abdeslam için uygulandı. Bu nedenle karar, kadın fail açısından da bir ilk olarak kayıtlara geçti.
2015 yargılamaları ile ilgili detaylı okuma yapmak isterseniz, link burada!
Kapak Görseli Kaynağı: Reuters (Pascal Rossignol)
