Kamusal alanda emzirmek, dünyanın pek çok ülkesinde olduğu Fransa’da da tartışmaları beraberinde getiren bir konu olarak göze çarpıyor. Geçtiğimiz Haziran ayında Paris’teki Louvre Müzesi’nde yaşanan olay, konunun en güncel örneği olarak karşımıza çıkmaktadır.
Richelieu Galerisi’nde 5 aylık bebeğini emzirmek isteyen bir kadın, kendisine yaklaşan güvenlik görevlisinin tepkisine maruz kalır: “Madam, çocuğunuzu burada emziremezsiniz!” Nedenini öğrenmek istediğinde ise genç kadın ‘bu durumun bazı ziyaretçileri rahatsız ettiği’ yanıtını alır. Kamusal alanda emzirmek, gerçekten topluma rahatsızlık veren bir eylem midir?
Olayın sosyal medyada gündem olması akabinde Louvre Müzesi yönetimi açıklama yapmak durumunda kalmıştır. Müze görevlisinin tutumunun üzeri “kuralların yanlış yorumlanması” denilerek örtülmüştü.
“İstemiyorsanız, başka yere gidin!”
Bu olayın yalnızca bir ay sonrasında yine benzer bir olay yaşanacaktır. Bu defa ise adres, dünyanın bir diğer gözde turistik yeri olan Disneyland’dır. Bebeğini parkın köşesinde emzirmek isteyen Avustralyalı anne park görevlisinin uyarısı ile karşılaşır:
“Sizden rica ediyorum, şimdi derhal emzirmeyi bırakın!”
5 haftalık bebeğinin ağlamasını kestiği için sevinmekte olan genç annenin huzuru, yerini şoka bırakır. Marie, olay akşamında yaşananları Twitter üzerinden paylaşır. Disneyland resmi hesabı ise twite yanıt olarak “park içerisinde baby-care merkezlerinin yer aldığı” vurgusu yapar. Ardı arkası kesilmeyen tepkiler üzerine ise en nihayetinde resmi hesap müşterisinden özür diler:
Kamusal Alanda Emzirmek ve “Cinsel Teşhir” Suçu
Emzirmek eylemi, Fransa’da çok geniş çerçevede tartışılmaktadır. Öyle ki bunun için bir kolektif dahi oluşturulmuştur: CoFam (Coordination française pour l’allaitement maternel). Bu oluşumun en önemli amaçlarından birisi de, kadınların kamusal alanda emzirmek eylemini serbestçe yapabilmelerini sağlamaktır.
Kuruluşun eş başkanı Dr. Dominique Leyronnas, kadınların kendilerine yönelen kötü bakışlar dolayısıyla emzirmekten vazgeçmeyeceğini ifade ederek ekliyor: “Ancak bu durum, emziren anneyi pek tabii rahatsız edici bir hale sokabilir.”
Emziren annelerin bunu kamusal alanda yapmaları ise çok defa “(cinsel) teşhir” ile özdeşleştirilmektedir. Nitekim Fransız Ceza Kanunu, cinsel teşhiri bir suç olarak tanımlamakta ve göreceli olarak ele almaktadır. Başka bir deyişle, cinsel teşhir fiilin kendisinden ziyade karşıdakinin bu fiili ele alışı ile alakalıdır. Bu da demek oluyor ki, kamusal alanda emziren bir anne şikayet durumunda şüpheli koltuğuna oturabilecektir.
“Mekandan Bağımsız Olarak Anneye Mutlak Bir Emzirme Hakkı Sağlanmalıdır”
İçerisinde CoFam’ın da olduğu pek çok aktivist oluşum anneye mutlak emzirme hakkı tanınması çağrılarını sıklıkla yenilemektedir. Doktor Leyronnas, “çocuk istediği anda, nerede olunursa olunsun, anneye mutlak bir emzirme hakkının hukuken tanınması lazım” diyerek konunun yasal çerçeveye taşınması gerektiğini dile getirmektedir.
Bu doğrultuda başlatılan imza kampanyasında bugün itibariyle 42.000 imza toplanmıştır. Aktivist oluşum, bu imza sayısının 50.000’e ulaşması akabinde tasarının meclise taşınması isteğini sıklıkla yinelemektedir.
Kamusal Alanda Emzirmeye Engel Olmak Suçu
2021 yılı Haziran ayında eski LREM vekili Fiona Lazaar “kamusal alanda emzirmeye engel olmak” fiilini cezai yaptırıma bağlayan bir kanun teklifini meclis önüne getirdi:
Lazaar, bu yasa teklifinin akabinde kendisine gelen onlarca destek mesajından duyduğu memnuniyeti dile getirecektir. Mesajlarda, toplum içerisinde emzirdiği için mağdur olan kadınların hikayeleri yer almaktadır.
Yasa teklifi meclis önünde kabul edilmemiş ve bugün itibariyle başkaca yasal düzenleme de bulunmamaktadır.
Emzirmek Amacıyla Göğsünü Açmak Suç Kabul Edilemez
Bir diğer yasal düzenleme teklifi ise emzirmenin suç olmadığı hususunun ceza kanununa yazılmasına ilişkin verilmiştir. Eski Cumhuriyetçiler vekili Bérengère Poletti, emzirmek amacıyla göğsünü açmak fiilinin cinsel teşhir kabul edilemeyeceğine ilişkin hükmün Fransız Ceza Kanunu’na yazılması hususunu meclis önüne taşıyacaktır.
Poletti, bu yasal düzenleme ile çocuğunu emziren annenin durumunun netleştirilmesini amaçlamaktaydı. Bu yolla, annelerin gönül rahatlığıyla ve hiçbir suç endişesi yaşamadan çocuklarını emzirebilmesi sağlanacaktı. Ayrıca yasal düzenleme, tıpkı diğer teklif gibi emzirmeyi engellemeyi suç olarak tanımlıyor ve 1500 euro para cezasına bağlıyordu.
Bu yasa teklifi de meclis tarafından kabul edilmeyecektir. Dolayısıyla bugün itibariyle Fransa’da kamusal alanda çocuğunu emzirmek için göğsünü açmak fiili ile cinsel teşhir suçu arasındaki gri bölge hala netliğe kavuşturulamamış durumdadır.
Tartışmalara İlişkin Eleştiriler ve Diğer Öneriler
Yukarıda da görüleceği üzere, Dominique Leyronnas hiç şüphesiz konunun en çok öne çıkan aktörüdür. Kendisi meclis önündeki tartışmaları üzüntüyle takip ettiğini ifade ederek, meclis önünde tartışılması gereken başka konular olduğunu belirtecektir. Örneğin annelik izni veya sağlık çalışanlarının eğitimi gibi konuların daha öncelikli olarak tartışılması gerektiğini düşünmektedir.
Son olarak, toplum içerisine yerleştirilecek basit feminist eylemler ile de büyük ilerleme kaydedilebileceğini ifade eder. Örneğin kafe, bar, restoran gibi mekanların vitrinlerine asılacak “burada bebeğinizi emzirebilirsiniz” minvalindeki afişler sayesinde toplumsal bir bilinç oluşturulabileceğini savunmaktadır. Leyronnas, aynı doğrultuda bu mekanlarda çalışan kimselerin de çeşitli eğitimlere tabi tutulabileceklerini ifade etmektedir.