Sömürgeci bir tarihe sahip olan Fransa’da ülkenin eski sömürgelerinden gelen ve farklı etnik kökenlere sahip birçok göçmen yaşıyor. Vatandaşların topluma uyum sağlama sürecinin zorluğu, bu süreçteki ihmaller ve sosyoekonomik eşitsizlikler ülkede ırkçılığı yaygınlaştırıyor. 2022 yılının verileri ışığında Fransa’da ırkçılık suçlarındaki endişe verici artışı ve şikayetlerin sessizliğini ele aldık.
2022’de Fransa’da ırkçılık temelli suçlar %5 oranında artarken, verilen para cezaları %12 azaldı.
İçişleri Bakanlığı’nın açıkladığı rapora göre 2022 yılında Fransa genelinde etnik köken, ulus, ırk veya din temelinde işlenen ağır suç ve kabahatlerin sayısı 2021 yılına kıyasla %5 artarken, para cezalarının sayısı %12 azaldı.
İşlenen toplam 12.600 suçun, 6.600’ü ağır suç veya kabahat, 6.000’i ise para cezası olarak kaydedildi.
Paris kişi başına en fazla ırkçılık suçu ve kabahat oranlarında ilk sırada geliyor. Irkçılık suç ve kabahatlerinin fazla oranda görüldüğü diğer yerleşim alanları ise Seine-Saint-Denis ve Bas-Rhin.
Anket sonuçlarına göre her on siyahiden dokuzu ırk ayrımcılığı mağduru
Franceinfo’nun bildirdiği, Siyahi Topluluklar Dernekleri Temsilci Konseyi’nin (Cran)* son barometresine göre, Fransa’daki her on siyahiden dokuzu, yani siyahilerin %91’i, günlük ırk ayrımcılığının kurbanı olduklarını söylüyor.
Dikkat çeken düşük resmi şikayet oranları
Söylememiz gerekiyor ki İçişleri Bakanlığı’nın açıkladığı rakamlar, işlenen ırkçı eylemlerin küçük bir bölümünü yansıtıyor.
Yaşam Koşulları ve Güvenlik (Cadre de vie et sécurité) anketine göre, 2013-2018 arasında, hakaret mağdurların sadece %2‘si, tehdit ya da şiddete maruz kalan mağdurların ise sadece %14‘ü resmi şikayette bulundu.
Şikayet oranlarının kayda değer düşüklüğü, açıklanan resmi rakamlardan çok daha fazla sayıda mağdur insan olabileceğine işaret ediyor.
Peki şikayet oranları neden bu kadar düşük?
Fransa’da ırkçılık mağduru iken şikayette bulunmak temel olarak iki açıdan zor:
İlk olarak, mağdurlar çoğunlukla sözlü saldırılara maruz kalıyor. Irkçı olarak nitelendirilen eylemleri ise yasal bir çerçevede tanımlamak zor olduğundan çok az sayıda dava süreci ve kovuşturma başlatılıyor. Sürecin zorluğu da mağdur kişileri şikayette bulunmaktan yıldırılıyor.
İkinci olarak ise, acı çekmiş mağdurlar için utanç duygusunun yükünü taşımak da ağır geliyor. Kendini ifade etmenin ve süreci yeniden yaşamanın zorluğu psikolojik olarak yıpratıcı bir durum teşkil ediyor. Bunun da doğal olarak mağdurları caydırıyor olabilmesi de göz önünde bulundurulmalıdır.
*Cran adına Ipsos tarafından 10-26 Kasım 2022 tarihleri arasında 18 yaş ve üzeri siyah kökenli veya melez Fransız nüfusunu temsil eden 807 kişilik bir örneklem üzerinde çevrimiçi ve telefonla kota yöntemi ile gerçekleştirilmiştir.
Yakın zamanda Fransa’da 17 yaşındaki bir genç olan Nahel, polis kurşunuyla hayatını kaybetmişti. Ardından Birleşmiş Milletler Fransa’yı “Polis teşkilatı içerisindeki ırkçılık sorunlarını ciddi bir şekilde ele almaya” çağırmıştı. Nahel’in ölümünün ardından Fransa’da günlerce süren protestoları detaylı okumak için ilgili yazımıza göz atabilirsiniz.
Kaynakça
(1) Fransa İçişleri Bakanlığı’nın 2022 yılı için açıkladığı ırkçılık, zenofobik ve din karşıtı
eylemlerin oranı: https://www.interieur.gouv.fr/actualites/communiques-de-presse/atteintes-a-caractere-raciste-xenophobe-ou-antireligieux-en-2022
(2) Fransa İçişleri Bakanlığı’nın yayımladığı rapor: https://www.interieur.gouv.fr/content/download/133955/1061482/file/Figures_IA%2057.xlsx
(3) Franceinfo tarafından açıklanan anket:
https://www.francetvinfo.fr/societe/racisme/sondage-racisme-91-des-personnes-noires-ont-le-sentiment-d-etre-victimes-de-discrimination_5658932.html
(4) Ulusal İnsan Hakları Danışma Komisyonu ırkçılık, antisemitizm ve yabancı düşmanlığına karşı mücadeleye ilişkin raporu: https://www.cncdh.fr/sites/default/files/2023-07/The%20Essentials%20Report%20Ra
cism%202022.pdf