İşte Paris’te hem yerlilerin hem de turistlerin yoğun ilgi gösterdiği geleneksel Fransız restoranları!
“Bouillon” olarak adlandırılan bu restoranlar, geleneksel Fransız mutfağını sunan ve 19. yüzyılda popüler hale gelen mekanlardır. Kırmızı/beyaz kareli örtüler, samimi işletmeciler ve nefis Fransız yemekleri… Fransız yemek kültürünü keşfederken cebim yanmasın diyorsanız, mutlaka Bouillon restoranlara uğrayın!
Bouillon Restoranların Tarihi
19. yüzyıl ortalarında, Paris’in kalbinde, 1. bölgede, Les Halles de Paris bulunuyordu. Türkçeye de “hal” olarak geçen taze toptan meyve/sebze pazarları bu bölgede önemli bir iş gücü sağlıyordu. Çok sayıda işçi bu pazarlarda gün boyu çalışıyordu. O zamanlar, Parisli kasap Pierre-Louis Duval, işçilerin de uygun fiyata sağlıklı ve doyurucu öğünler yemesine destek olmak istiyordu. Satmadığı etlerle işçilere nispeten basit ama doyurucu yemekler hazırlamaya başladı. “Bouillon” kelimesi Fransızca’da “et suyu” anlamına gelir, Türkçeye de “bulyon” olarak geçmiştir. Fakat burada hazır satılan bulyon anlamından değil, tavuk ve dana etleriyle karışık sebzelerin kaynatılması sonucu elde edilen yemekten bahsediyoruz. Aynı zamanda bir çeşit tencere ismidir. Yani restoranların ismi ya kasabın hazırladığı yemek türünden, ya da tenceresinin isminden geliyor. Yoğun talep sonucunda ise “Bouillon” adı verilen bir restoran tipi doğdu.
Restoranlar 20. yüzyılda gittikçe popülerleşti ve bugün Paris’te 200’den fazla Bouillon var. Hatta sadece Paris değil, özellikle büyük şehirlere olmak üzere Fransa’nın her yerine yayılıyor Bouillon kültürü! Uygun fiyata hızlı servis ve kaliteli yemek sözü veren Bouillon’lar, tahmin edersiniz ki bugün hala çok yoğun ilgi görüyor. Örneğin, 15-20 € ödeyerek başlangıç, ana yemek, peynir ve tatlı yemek hatta yanında bir kadeh şarap içmek de mümkün.
Bouillon Restoranların Özellikleri
Bouillon restoranlarının bazı karakteristik özellikleri şunlardır:
- Uygun Fiyatlı Menü: Kaliteli ve geleneksel Fransız yemeklerini uygun fiyatlarla sunar. Amaç, her kesimden insanın bu yemekleri deneyimleyebilmesidir.
- Geniş Menü Seçenekleri: Menüde genellikle geleneksel Fransız yemekleri yer alıyor. Örneğin; soğan çorbası, Fransız yahnisi “pot-au-feu”, et tartar, salyangoz, kurbağa bacağı… Daha sonra meşhur Fransız peynirlerini tadıp tatlıya geçiş yapabilirsiniz. Tabii ki, crème brûlée, profiterol ve Paris-Brest gibi ünlü Fransız tatlıları da menülerde yer alır.
- Tarihi ve Şık Atmosfer: Bu restoranlar genellikle Art Nouveau veya Art Deco tarzında dekore edilmiştir. İç mekanlar büyük aynalar, vitraylar ve zarif mobilyalarla süslenmiştir.
- Samimi ve Canlı Ortam: Genellikle büyük ve kalabalık oluyor. Bu da canlı ve samimi bir atmosfer yaratıyor. Fransızlar bu atmosferi, saatlerce oturdukları kalabalık aile sofralarına benzetiyor!
Neden Fiyatlar Bu Kadar Uygun?
İlk olarak, halk arasında “sürümdan kazanmak” dediğimiz, “daha ucuz fiyattan daha çok satarak kazanma” stratejisi sayesinde! Hiç azalmayan yoğun talep ile fiyatları uygun tutmaya devam edebiliyorlar.
İkinci olarak, doğrudan üreticiden alım yapıyorlar. Et, tavuk, meyve, sebze… Her ürün için doğrudan üreticiyle iletişime geçmeye çalışıyorlar. Bu da ürünlerini uygun fiyatlarla satın alabilmelerini sağlıyor.
Paris’teki En Ünlü Bouillon Restoranları
- Bouillon Chartier: 1896 yılında açılan Chartier, en eski ve en popüler Bouillon restoranıdır. Grands Boulevards, Montparnasse ve Gare de l’Est olmak üzere 3 şubesi var. Her gün açık olan meşhur Chartier, 11.30’dan gece yarısına kadar kesintisiz servise devam ediyor. Maalesef rezervasyon yaptırmak mümkün değil. Akşam yemeği saatlerinde giderseniz, çok uzun kuyruğu göze almanız gerekebilir.
- Bouillon Julien: 1906’da açılan Julien, Art Nouveau dekoru ve vitraylarıyla ünlüdür. Tarihi atmosferiyle şık bir deneyim sunan restoran, ahşap oymalarıyla da göz doldurur. Sitelerinden rezervasyon yaptırmak mümkün. Genellikle akşam yemeği için rezervasyon kabul etmeyip, kuyrukta bekleyenleri sırayla alıyorlar.
Art Nouveau sanat akımından bahsetmişken, meraklısına, ekibimizden Elif burada anlatmıştı! - Bouillon Pigalle: Daha modern bir örnek olan Pigalle, 2017’de açılmıştır. Şık dekoruyla dikkat çekerken, genç ve dinamik bir müşteri kitlesine hitap eder. Moulin Rouge ve Sacré Cœur gibi turistik noktalara olan yakınlığı da ilgi çekiyor. Buradan Pigalle veya République için rezervasyon yaptırmak mümkün.
İster turist olun ister Parisli, mutlaka bu samimi adreslerin birini deneyimleyin! Fakat unutmayın ki Fransızlar yemek için gerçekten çok uzun süre kuyrukta bekleyebilir, kışın çok soğukta bile. Bizim kadar sabırsız değiller! 🙂
Paris’teki uygun fiyatlı restoranları keşfetmek isterseniz ekibimizden Sıla sizin için anlattı! Buradan göz atabilirsiniz.