Kültür Sanat Yaşam

Mutluluk Üzerine Derkenar

Kuşkusuz her birimiz çok farklı ve eşsiz varlıklarız. Ancak bu dünyada bir şey var ki, hepimiz onun peşinde bir ömür harcıyoruz. Hepimizin ortak paydası ne mi? Elbette mutluluk…

Her yıl Birleşmiş Milletler, Dünya Mutluluk Endeksi raporu yayınlamaktadır. Fransa, 2022 yılında yirminci sırada yer almıştır. Ancak bu yıl bir adım gerileyerek yirmi birinci sıraya yerleşti. Türkiye’de durum daha kötü olsa da umut verici gözüküyor. Geçen yıl Türkiye yüz on ikinci sırayı tutuyorken bu yıl yüz altıncı sıraya yükseliyor. Ne var ki, hala epey mutsuz bir ülkeyiz. İlk aklınıza gelen soruyu duyar gibiyim. Mutlu bir yaşam mümkün mü? Bunun cevabını ne yazık ki henüz bilmiyoruz. Lakin mutluluğun ne olduğuna dair hep beraber düşünebiliriz. Bu yazımızda Fransız aydınlar için mutluluğun ne ifade ettiğini araştırdık.

Öncelikle, bir tanımlama ile başlamamız gerekirse TDK şöyle ifade ediyor: “Mutluluk bütün özlemlere eksiksiz ve sürekli olarak ulaşılmaktan duyulan kıvanç durumu.” Bu tanımdan çıkarabileceğimiz ilk yargı sanırım mutluluğun bireye ait olmasıdır. Çünkü her birimiz farklı yoksunlukların özlemini duyuyoruz. Kimi maddi sahipliklerin kimi entellektüel bir doyumun arayışındadır. Bu sebeple mutluluğun tam reçetesini vermek biraz zor. Ancak her ne arıyorsak bize ilham olabilecek büyük düşünürler her zaman varlar. O halde, şimdi onlara kulak verelim.

Montaigne ve Mutluluk

Michael de Montaigne portre çizimi

Montaigne 16. yüzyılda yaşamış hümanist bir düşünürdür. Hümanizma insan varoluşunu merkeze koyan bir düşünce akımıdır. Günümüzde insan odaklı olmak olağan görünebilir. Ancak krallığın ve kilisenin mutlak güç olduğu bir dünyada “ben” olmak büyük bir atılımdır. Ben olmak bize istediğimizi seçme ve yapma hürriyeti verir.

Ben Olabilmek

…Herkes kendisi için bir derstir; elverir ki insan kendini yakından görmesini bilsin. Benim yaptığım, bildiklerimi söylemek değil, kendimi öğrenmektir. (…) Yalnız kendimle uğraşıyorum…

Yukarıdaki alıntıda açıkça belirttiği gibi, insan her şeyden önce kendisi ile meşgul olmalıdır. Şüphesiz ki, mutlu olmanın ilk basamağı, insanın kendini idrak etmesidir. İdrak bize şöhretin, zenginliğin ,gücün ve dış etkenlere bağlı geçici heveslerin gerçek bir hoşnutluk sağlamayacağını gösterir. Bunun yanında idrak bize insan doğasına uygun olan küçük zevklerden keyif almamız gerektiğini de gösterir. Zira mutluluk, içeriden beslenen ve daimi bir kaynağa sahip olmalıdır. Montaigne’e göre erdemli bir hayat sürmek, doğru bir kaynaktır. Çünkü erdem sayesinde insan kendine yeter ne gösterişe ne de büyük sözlere gerek duyar.

Ruhumuz yapacağını gösteriş için yapmamalı, her şey içimizde, hiçbir gözün görmediği en gizli yerimizde olup bitmelidir.Orada ruhumuz bizi ölüm korkusundan, acılardan, yüz karasından bile korur; çocuklarımızı, dostlarımızı, servetimizi kaybetmeye dayanacak ve gereğince savaşın tehlikelerine atılabilecek bir hale getirir.

Eğer mutluluk için bir adım daha atmamız gerekirse burada erdemli bir yaşam için gerekli olan değerler olacaktır. Çünkü sahip olduğumuz değerler, karşılaştığımız zorluk ve karışıklıktan doğru yolu bulup çıkmamıza rehberlik edecektir.

Aklın İzinde Aramak

Montaigne’e göre hayatta bize mutluluk katan en önemli şeylerden birisi aramaktır. Merak etmek ve onun izinde gitmek inanılmaz bir haz kaynağıdır. Öyle ki bizi böylesi kışkırtan merak bir fayda da sağlamak zorunda değildir. Hatta şöyle bir hikayeden bahseder; bir gün Demokritos yediği incirlerden tatlı bir bal kokusu alır. Bu durum onu o kadar etkiler ki sofradan kalkıp sebebini araştırmaya koyulur. Hizmetçisi, ona incirleri bal çanağında sakladığını bu sebeple koktuğunu söyler. İşin apaçık kolayca ortaya çıkması Demokritos’u epey öfkeye sürükler. Ben yine de sebebini kendim araştıracağım der ve hizmetçisine çıkışır. Montaigne için bu hadise, merakla perçinlenen tutkularımızın peşine düşme isteğinin açık bir ispatıdır.

Kendine Güvenmek

Bizi mutlu edecek şeyler arasında kuşkusuz bir de akıl vardır. Hatta Montaigne der ki; hiç kimse akıldan yana kendini aşağı görmez. Talih budur ki bize eşit dağıtılan tek şey akıldır. Peki akıl bizi mutluluk yolunda nasıl yönlendirir? Felaketin içinde çoğunlukla kendi aklıyla yol bulan biri bundan sağ çıkar. Başkalarının yönlendirdiği bir düzen ya da kurnazlık dolu tedbirler bizi batmaktan kurtarmaz. Bu sebeple kendi aklımız dümeninde gitmemiz mutluluk için önemlidir.

(…) En ehemmiyetli davamızı tutup bilgisizliğin, adaletsizliğin ve kararsızlığın anası olan halkın oyuna bırakıyoruz. Akıllı bir insanın, hayatını düşüncesiz bir sürünün oyuna bırakması akıl kârı mıdır?

Pascal ve Mutluluk

Blaise Pascal 17. yüzyıla damga vuran Fransız matematikçi ve düşünürdür. Mutluluk üzerine düşünceleri daha çok dini temellere bağlıdır. Mutluluk ne dışarıda ne de bizdedir. Gerçek mutluluk Tanrı’dadır. Bu da onu hem bizim içimizde hem de dışarıda yapar. Mutluluğa ancak Tanrı varlığına inanarak ulaşabiliriz. Istıraplarımızın temelinde Tanrı’ya inanmamak yatar. Çünkü inançsız bir insan ölümünün anlamsızlığı karşısında savrulmaktan kendini alamaz. Korkularını unutmak için dünyevi zevkler peşinde yanılsama bir dünyada yaşar. Bunun yanında, Pascal için daimi bir mutluluk da söz konusu değildir. Akıl yoluyla mutluluğa ve bilgeliğe ulaşmaya olan inanç insanı olduğundan güçlü bir konuma sokar. Oysa ki insan, doğası gereği güçsüzdür. İnsan bu ruh karışıklığını ancak tefekkür ederek ve uyum içinde yaşayarak yatıştırır. Her şeye rağmen mutluluğu aramak her insan için evrensel bir istektir.

Üç tür insan vardır: Tanrı’yı bulmuş ve ona hizmet etmekte olanlar; Tanrı’yı bulamamış fakat aramakla uğraşanlar; Tanrı’yı bulamamış ve hayatlarını onu aramadan geçirenler. İlk gruptakiler akıllı ve mutludurlar, sonuncu gruptakiler akılsız ve mutsuzdurlar. Aradakiler ise mutsuz ve akıllıdırlar.

Diderot ve Mutluluk

Diderot 18. yüzyılda yaşamış Fransız düşünürdür. Fikirleri Aydınlanma Dönemi’nin kilit kavramlarıyla örtüşür. Diderot için en önemli kavramlar arasında özgürlük, akıl, erdem ve dünyadan keyif almak gelmektedir. Diderot kendinden önceki hristiyan düşünürlerin aksine herhangi bir yüce yaratıcıya inanmaz. Bu sebeple insan olmanın amacı olarak gördüğü mutluluk kavramı, ilahi bir erdeme ulaşmak değildir. Diderot mutluluk üzerine kurduğu felsefesini en çok Rameau’nun Yeğeni kitabında ele almıştır. Kitap “o” ve “ben” arasında geçen diyaloglar üzerine kurulur. Bu iki karakter iki farklı iyi idealinin bir dışavurumudur. Bir tarafta filozof aydınlanma düşüncesinin iyilerini sunarken diğer tarafta karşıt bir iyi kendini savunur. Ancak Diderot için akıl kadar vicdanlı olmak mutluluğun temelidir. Bize haz veren şehvet, ün ve gösteriş gibi zevklerin aksine sorumluluk, diğerkamlık ve cömertlik gibi hazları yüceltir. Diderot fedakarlık ve saygıya dayanan sosyal bir düzeni ve buna bağlı gelişecek bir mutluluk anlayışını öne sürer.

Mutlu Olmak Mümkün mü?

Mutlu olmak her düşünür için farklı bir anlam ifade ediyor. Montaigne mutlu olmayı önce kendimiz olmaya ve kendi değerlerimiz doğrultusunda erdemli bir yaşama bağlıyor. Pascal ise bunun aksine ,insan aklıyla bütüncül bir idrakın mümkün olmadığını öne sürüyor. Ancak Tanrı’ya olan inanç ve onunla uyum halinde olmanın bizi sıkıntılarımızdan kurtaracağını salık veriyor. Diderot’ya göre ise mutluluk insanın ulaşması gereken nihai bir hedef. Özgür irade ve sorumluluk sahibi olmak mutlu olmak için bir gerekliliktir. Bunun yanında, başkalarını düşünmenin ve erdemli bir toplumda yaşamanın da mutluluk için elzem olduğunu bize gösteriyor. Görüldüğü gibi mutluluk uzun yıllardır her insanın ulaşmaya çalıştığı bir duygu. Mutlu olmak mümkün mü sorusuna kesin bir cevap henüz verilebilmiş görünmüyor. Lakin mutluluk nedir hakkındaki sorular hala güncelliğini koruyor.

Talih insana bütün nimetleri verse, onları tadabilecek bir ruh gerekir. Bizi mutlu eden, bir şeyin sahibi olmak değil tadına varmaktır.

KAYNAKÇA

Denemeler-Montaigne Türkiye İş Bankası Yayınları

Düşünceler-Pascal Türkiye İş Bankası Yayınları

https://www.lettres-et-arts.net/histoire-litteraire-17-18eme/bonheur-xvieme-xviii-siecle/bonheur-chez-diderot+65

https://www.philo-du-bonheur.fr/le-bonheur-chez-pascal

Yazar Hakkında

Elif Türkmen

Yorum yap

Paylaş
Bağlantıyı kopyala