Kültür Sanat Tarih

Fransa’nın Orta Çağ Şehri: Avignon

Fransa’nın tiyatro festivalleri ile tanınan ve yedi papaya ev sahipliği yapmış şehri Avignon’u kaleme aldık.

Avignon, Güney Fransa’nın eşsiz şehirlerinden biri ve Vaucluse bölgesinin başkentidir. Surlarından içeri bir girildi mi labirent gibi sokaklarında ziyaretçilerini keyifli bir yolculuğa davet eder. Normal zamanlarda yalnızca yüz bin civarında bir nüfusu olan Avignon, yaz döneminde ve özellikle festival zamanı ziyaretçilerin akımına uğrar. Tiyatro aşıkları, tarih meraklıları, Marseille’e giderken bir uğrayanlar, güney sahillerinden sıkılıp farklı bir tat arayanlar… Hepsi için Avignon, yeni bir macera demektir. 

Papa’nın Yeni Evi: Palais des Papes

Avignon şehrine gelenlerin gözüne ilk çarpan yapı Palais des Papes, yani Papalık Sarayı’dır. Avignon’da papanın ne işi var diye soracak olabilirsiniz. Dilerseniz sizi 14. yüzyıla götürelim. Papalık ile Fransız Krallığı arasında bir çatışma vardır. O zamanlar henüz siyasi bir gücü de olan Papalık, özellikle İtalya’daki devletlerde yoğun bir nüfuza sahiptir. Zamanın Fransa kralı IV. Philippe bu durumu değiştirmek ve papalığı kontrol altına almak ister. Papa VIII. Boniface’ı tutukla ve ona işkence eder. Ardından IV. Philippe, kardinalleri V. Clément’ı papa olarak seçmeye zorlar. 1305 yılında Papa seçilen V. Clément, papalığı Roma’dan yönetmeyi reddeder ve Avignon’a taşır.

Palais des Papes

1309 yılından itibaren Avignon, art arda tam 7 papaya ev sahipliği yapmıştır. 1348’de ise VI. Clement şehri Napoli kraliçesi I. Giovanna’dan satın alır. Avignon’daki son papa ise XI. Grégoire olur. 1376 yılında XI. Grégoire Roma’ya taşınmaya karar verir ve böylece Avignon’daki Papalık sona ermiş olur. Ancak şehir, bir süre daha papalık savaşlarına konu olur ve 1791’e kadar Papalık kontrolünde kaldıktan sonra Fransız Devrimi’nin etkisi ile Fransa’nın bir parçası haline gelir. Bu yüzden de Avignon, surlarını korumuş nadir Fransız şehirlerinden birisidir. 

Romanesk Bir Katedral

Şehirdeki bir diğer önemli yapı ise Avignon Katedrali’dir. Papalık Sarayı’nın hemen yanında bulunan katedral, romanesk mimariye sahiptir. Katedralin 12. Yüzyılın ikinci yarısında inşa edildiği bilinmektedir. 1405 yılında çan kulesi devrilir ve 1425’te tekrar inşa edilir. Fransız Devrimi sırasında terk edilir ve uzun bir süre bakımsız kalır. 1822 yılında yeniden önem kazanır ve başpiskopos Célestin Dupont tarafından 1835-42 yılları arasında restore edilir. 1995’te sıradışı mimarisi ve Orta Çağ’daki önemi dolayısıyla Papalık Sarayı ve Avignon şehir merkezi ile birlikte UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girer. 

Avignon Katedrali

Avignon Festivali

Avignon’daki en önemli olay ise Temmuz ayında düzenlenen tiyatro ve gösteri sanatları festivalidir. 1947 yılında Fransız aktör ve tiyatro yönetmeni Jean Vilar tarafından başlatılır. Temelde Festival In ve Festival Off olmak üzere iki ayrı festival vardır. Festival In, daha resmi olan ve Papalık Sarayı’nın önündeki “Cour d’Honneur[1]”de başlayıp şehir tarafından organize edilen etkinliklerden oluşur. Festival Off ise büyüklü küçüklü birçok tiyatro kumpanyasını ağırlar. Kendi açık ve kapalı tiyatrolarında, hatta sokakta gerçekleştirilen oyunlarla cıvıl cıvıl bir hava yaratılır. Her köşede afişlerin, posterlerin ve el ilanlarının uçtuğu oldukça renkli bir şenliktir. 

Avignon Tiyatro Salonu

Peki Avignon Festivali ilk olarak nasıl başlamıştır? 1947 yılında sanat eleştirmeni Christian Zervos ve şair René Char, Papalık Sarayı’nın ana şapelinde bir sanat sergisi düzenlemeye karar verirler. Bu serginin bir parçası olması için de tiyatrocu Jean Vilar’a 1945’te T.S. Eliot’tan uyarladığı Katedralde Cinayet oyununu sergilemesini teklif ederler. Vilar ilk başta bu teklifi reddeder. Ona göre Papalık Sarayı’nın avlusu fazla geniş ve biçimsizdir. Öte yandan Vilar oyunun gösterim haklarını da kaybetmiştir. Fakat Vilar bu fırsatı kaçırmak istemez ve üç oyun sergilemeyi teklif eder: Shakespeare’in II. Richard’ı, Paul Claudel’in Tobie ve Sara’sı ve Maurice Clavel’in ikinci oyunu olan La Terrasse de Midi. Böylece Eylül 1947’de ilk kez başlamış olan festival, kazandığı başarının üzerine pek çok genç yeteneğin ilgisini çeker. 

Avignon Gösteriler

Daha geleneksel bir tiyatro anlayışı olan Vilar’ın festivali 1966 yılında bir meydan okumayla karşı karşıya kalır. André Benedetto ve Bertrand Hurault’nun kurduğu tiyatro kumpanyası Théâtre des Carmes, çağdaş tiyatro akımının etkisiyle Festival Off dedikleri resmi festivalden ayrı ve bağımsız bir festival düzenlemeye karar verirler. Üstelik takip eden yıl onlara başka kumpanyalar da katılır. 

Sur le Pont d’Avignon

Avignon’la özdeşleşen bir başka şey ise “Sur le Pont d’Avignon[2]” adlı halk şarkısıdır. Eski bir Fransız folklorik dansını anlatan şarkı, Fransız besteci Adolphe Adam’ın 1853’te Paris’te prömiyerini yapan komik operası Le Sourd ou l’Auberge Pleineda kullanmasıyla popülerleşir. Bugün özellikle bir çocuk şarkısı olarak bilinen eser, ismini bugünkü adı Pont Saint-Bénézet olan Rhone nehrinin üstünden geçen köprüden alır. Şarkıda bahsedilen dans ise aslında köprünün üstünde değil, altında gerçekleşir. Çünkü şarkının orijinali “Sous le Pont d’Avignon” yani Avignon Köprüsü’nün altında demektir, fakat zamanla bugünkü haline dönüşmüştür. 

Avignon, tarihi dokusu bozulmamış ve her köşesi hikayelerle dolu bir şehirdir. Dolayısıyla Fransa’da mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerin başında gelir. Büyük şehirlerin stresinden ve tek düze hayattan sıkılanlar için güzel bir kaçış noktasıdır. Kısacası Avignon, tarihin ve sanatın derinliklerine dalmak için harika bir fırsat sunar.

Asım Kaya


[1] Onur Avlusu

[2] Avignon Köprüsü’nün üstünde

Yazar Hakkında

Fransız Gastesi

1 Yorum

Yorum yap

Paylaş
Bağlantıyı kopyala