Eylül kapıda, sonbahar tüm melankolik atmosferiyle dört bir yanımızı sarmak üzere. Hal böyleyken bu ayda doğan ve ölen Fransız edebiyatı yazarlarını anmalı diye düşündüm. Okuma etkinliğinize katkıda bulunmak ve sizi belki de bilmediğiniz yazarlarla ve eserleriyle tanıştırmak adına bir okuma listesi derledim. Gelin bu ayın yazarlarına şöyle bir göz atalım.
Tiyatro ve İkizi / Antonin Artaud
4 Eylül 1896’da doğan Fransız oyun yazarı, oyuncu, yönetmen ve şair: Antonin Artaud. Psikolojik rahatsızlıklarla dolu yaşamı bir yana Artaud, her ne kadar daha sonra bağını koparacak olsa da sürrealizm hareketini başlatanlar arasındadır. Bunun yanısıra tam bir tiyatro insanıdır. Oyunlar yazmış, yönetmiş ve tiyatro kuramları ortaya koymuştur. “Tiyatro ve İkizi”nde görüntüye, ışığa, şiire ve düşe dayanan alışılmışın dışında bir tiyatroyu kuramsallaştırır. Tiyatroya ilgi duyan Fransız edebiyatı tutkunu herkes, bu ufuk açıcı eseri mutlaka okumalı.
Kral Übü / Alfred Jarry
Absürt ve grotesk tiyatronun öncüsü olarak görülen Alfred Jarry, 8 Eylül 1873’te doğmuştur. Henüz 15 yaşındayken yazdığı tiyatro oyunu Kral Übü, aslında kukla tiyatrosu olarak yazılmıştır. Jarry, Kral Übü karakteriyle burjuvazinin açgözlülüğünü, zorbalığını ve budalalığını yansıtır. Alfred Jarry, genç yaşta kaleme aldığı bu kara güldürü ile başta Antonin Artaud olmak üzere diğer birçok avangart tiyatrocuya da ilham olmuştur.
Şiirler / Stéphane Mallarmé
9 Eylül 1898’de dünyaya gözlerini yuman Fransız şair Mallarmé, sembolizmin öncülerindendir. Ona göre şiirin özü gizdir. Şiirler ise Mallarmé’nin henüz hayattayken şiir seçimini ve sayfa düzenini bizzat yaptığı derlemesidir. Ölümünün ardından dahil edilen diğer şiirlerini, Zarla Şans Dönmeyecek adlı uzun şiirini ve düzyazı şiirlerini de bu derlemenin içinde bulmak mümkün.
Denemeler / Montaigne
Montaigne’in Denemeler‘i, yazımının üzerinden yüzyıllar geçmiş olmasına rağmen en değerli klasikler arasında kendine hâlâ yer bulur ve okuma listelerinin vazgeçilmezidir. Herkesçe bilinir ve tekrar tekrar okunur. Montaigne, denemelerinde insan sevgisi, özgürlük, okuma alışkanlığı gibi çeşitli konularda eleştirel düşünceler yürütür. Hümanist deneme yazarı, okuyan herkesin dünya görüşüne etki eder. Aynı zamanda deneme türünün kurucusu olarak görülür. Montaigne’in Denemeler‘ini henüz okumayanlar bu deneyimi daha fazla ertelemesin! 13 Eylül 1592’de dünyadan ayrılan Montaigne’i, Eylül ayında Denemeler‘i okuyarak anmanın tam zamanı.
Değişme / Michel Butor
Karşılaşabileceğiniz en ilginç okuma deneyimlerinden biri: Değişme. 14 Eylül 1926’da doğan ve 1950’lerin Yeni Roman akımının temsilcilerinden Michel Butor’un elinden çıkmış nadide bir eser. Butor, hikayeyi ikinci çoğul kişiyle anlatarak okuyucuyu adeta kitabın içinde bir karaktere dönüştürüyor. Romanda yarattığı karakteri, okuyucusuna deneyimletiyor. Renaudot ödülünü kazanan Değişme, Fransız edebiyatının okunabilecek en iyi deneysel roman örneklerinden birisidir. Bu ufuk açıcı roman deneyimini es geçmeyin.
BONUS: La mort du loup / Alfred de Vigny
Son olarak, 17 Eylül 1863’te ölen Alfred de Vigny’den bir şiir önerisiyle bu derlemeyi kapatıyorum. Fransız edebiyatı ve romantizm denilince ilk akla gelen isimlerden olan Vigny, ailesindeki geleneği takip ederek asker olmayı tercih etmiş ancak edebiyat insanı olmak adına ordudan ayrılmıştır. Büyüleyici bir şair olmasının yanı sıra, romanlarıyla da okurları etkilemeyi başarmıştır. Tarih roman olarak kurguladığı Cinq-Mars, yazarın en sevilen eserlerinden biridir. Ne yazık ki eserlerinin Türkçe çevirileri artık yeni baskıları görmüyor ve Türk okurlarla buluşamıyor. Bununla birlikte Alfred de Vigny’i ve belki de en etkileyici şiiri olan “La mort du Loup”yu (Kurdun Ölümü) anmadan bu listeyi bitirmek istemedim. Nedret Öztokat Kılıçeri’nin Türkçe’ye kazandırdığı bu güzel eserin Türkçe çevirisini bu makaleden, Fransızca orijinal metnini ise bu linkten okuyabilirsiniz.