Sokakları irili ufaklı onlarca çeşmeyle dolu olan Provence bölgesinin tarihi başkenti Aix’i sizler için adımladık. Aix-en-Provence’ta neler yapabilirsiniz, gelin birlikte göz atalım.
Bir Roma Şehri: Aix-en-Provence
Tarihi milattan önce ikinci yüzyıla kadar giden Aix, Roma İmparatorluğu konsülü Caius Sextius Calvinus tarafından bölge halkı Salyenlerden savaşla ele geçirilmiş ve İsa’dan önce 124 yılında kurulmuştur. Latince ismi “Sextius’un suları” anlamına gelen “Aquae Sextiae” zamanla “Aix” halini almıştır. İspanya ve İtalya arasında kalması dolayısıyla ele geçirildiği tarihten beri Romalılar için stratejik anlamda önemli bir nokta olmuştur. Şehirde başpiskoposluk, mahkeme, üniversite gibi kurumların kurulmasıyla beraber şehir altın çağını 15. yüzyılda Provence Kontu Kral René’yle yaşamıştır. Şehir 1486’da aynı zamanda “Provence Kontu” unvanını taşıyacak olan Fransa Kralına bağlansa da Fransız Devrimi’ne kadar “Krallığa bağlı ayrı bir devlet” olarak hareket etmiştir. Hatta 1501 yılında bölgede toplanacak vergiyi de oylayan bir Provence Parlamentosu kurulmuştur. Fransız Devrimi’nden sonraysa parlamento ve üniversite lağvedilmiş, şehir eski önemini yitirmiştir. 19. yüzyılda şehrin lakabı “la belle endormie”, yani “uyuyan güzel” olmuştur.
Aix-en-Provence Sokakları
Çeşmeler ve sarı renkli tipik Provence evleriyle dolu Aix’in tarihi sokaklarında mutlaka yürüyüşler yapmalısınız. Şehir merkezi zaten oldukça küçük olduğundan fazla yorulmayacaksınızdır. Sokaklarda dolaşırken sıklıkla görebileceğiniz otantik tatlıcılardan geleneksel Aix tatlısı calissonu denemeyi ihmal etmeyin! (Bizim tavsiyemiz Léonard Parli ya da Béchard’da tatmanız). Üniversite’nin tam karşısında yer alan, kulesi adeta bir tacı andıran 6. yüzyıldan kalma bir vaftizhanesi olan Saint-Saveur Katedrali’nin sessizliğinde biraz dinlenebilirsiniz. Akşamında ise bu katedralin tam yanındaki barda Güney Fransa’ya has bir çeşit rakı olan “pastis” içerek günün yorgunluğunu üzerinizden atabilirsiniz. Bu arada termoslarınızı yanınıza almayı unutmayın, aşağı yukarı Aix-en-Provence sokaklarındaki her çeşmeden su içebilmek mümkün!
Granet Müzesi
Saint Jean de Malte Kilisesi’nin tam bitişiğinde bulunan 1838 tarihli Granet Müzesi’nde Aix-en-Provence tarihine ışık tutan arkeolojik bulgular, heykeller, 14. yüzyıla kadar giden resimler görülmeye değer. Ayrıca birkaç ay önce eski bir şapelin içinde açılan müzeye ait yeni bölümde Pablo Picasso, Vincent Van Gogh, Claude Monet, Paul Cézanne, René Auberjonois gibi dünyaca ünlü ressamların eserleri de sergilenmektedir.
Paul Cézanne’ın Atölyesi
Dünyaca ünlü Aix-en-Provence’lı ressam Paul Cézanne’ın 1902’den ölümü 1906 yılına kadar çalıştığı ve birçok ünlü tablosunun doğduğu atölyesi şu an ressamın kişisel eşyalarını sergileyen bir müze. Her ne kadar ufak bir müze olsa da; kırmızı panjurlu, bahçeli tipik bir Provence evinin içinde “Les Grandes Baigneuses” gibi bir tablonun burada resmedildiğini düşünmek dahi çok heyecan verici!
Müzeyi gezdikten sonra buraya 15 dakika yürüme mesafesinde olan, ressamın 80’den fazla tablosuna konu olmuş, tabir-i caizse çocukluk yıllarından beri takıntısı haline gelmiş Sainte-Victoire Dağı’na tam karşıdan bakan Ressamlar tepesini görmelisiniz. Cézanne, en ünlü Sainte-Victoire tablolarını bu tepeden çizmiştir.
Sainte-Victoire
Aix-en-Provence yalnızca sanatseverler için değil, doğa severler için de birçok hazine barındırıyor. Eğer doğa yürüyüşü yapmayı seviyorsanız yukarıda bahsettiğimiz Sainte-Victoire Dağı’nda bir rota izleyebilirsiniz. Provence haçının olduğu tepeye tırmanıp, burada da güzel bir manzaranın tadını çıkarabilirsiniz!
Calanques
Her ne kadar Aix-en-Provence sınırları içinde yer almasa da buradan kolayca gidebileceğiniz bir başka tırmanış noktası da Calanques Milli Parkı. Yalnızca dağ yürüyüşü için değil, yüzmek için de çok güzel yerler barındırıyor. Gitmeden uyaralım: Burada gözlerinize inanmakta zorluk çekeceğiniz pek çok enfes manzarayla karşılaşacaksınız!
Bimont Barajı
Eğer yorulmayı fazla sevmiyor fakat yine de doğada olmaktan keyif alıyorsanız Bimont Barajı çevresinde yürüyüş tam size göre! Buradaki zemin toprak olduğundan ve çok yokuş tırmanmayacağınızdan fazla yorulmayacaksınızdır.
Ayrıca vaktiniz varsa ve yüzmek istiyorsanız otobüs veya trenle ulaşabileceğiniz, harika plajlara sahip, şehre yakın irili ufaklı onlarca kasaba olduğunu da hatırlatıyoruz!
Şimdi sizi Aix-en-Provence’tan kendi çektiğimiz bazı fotoğraflarla, Nino Ferrer’nin “Le Sud” şarkısı eşliğinde, baş başa bırakıyoruz!
Yazar: Berkay Şen
Çok güzel bir yazı olmuş elinize sağlık. Aix’i çok beğenmiştim gezdiğim zaman, birilerinin ilgi duyması sevindirici. Üstelik fotoğraflar da çok güzel teşekkürler.
Fransa denince aklımıza ilk Paris gelir. Paris’in dışında tarih, doğa ve sanatı birleştiren, gezerken sakinlik isteyenler için güzel bir seçenek. Teşekkürler genç yazar.
[…] Fransa’nın Güney’deki İncisi: Nice Provence’ın Tarihi Başkenti: Aix […]