Gündem Tarih

Fransa’da Feminist Mücadeleler

Yazar Sıla

Kadınlar haklarını almak için dünyanın her yerinde feminist mücadeleler verdiler. Bu hafta, Fransa’da feminist isyanlarını anlatıyoruz!

Fransa tarihi sayısız isyan ve devrimle dolu. Bunlar arasında toplumsal hafızaya kazınan birçoğu, kadınların feminist mücadelesi ya da onların desteği sayesinde gerçekleşti.

Geçenlerde Twitter hesabımızda takipçilerimize Fransızların en iyi olduğu konuyu sorduk. Edebiyattan adab-ı muaşerete kadar birçok farklı yanıt alsak da en çok yankı bulan yanıt “isyan ve hak arama” oldu! 

Kadın hakları yeniden ülke gündeminde baş sıraya oturmuşken bu tweetler bizde gözümüzü tarihe çevirme isteği uyandırdı. Öyle ki, bazılarının bize “lütuf” gördüğü birçok hak, aslında kadınların inadı, yürüttükleri feminist mücadele sayesinde elde edildi. Anlamak için Fransa’da feminist protestoların tarihine bakıyoruz.

Kadınlar bugüne dek sömürülmüş, şiddete uğramıştır. Bu zulüm sona ermek zorundadır. Tıpkı erkekler gibi biz de özgür doğduk. İnsanlığın bir yarısı, diğer yarısına köle edilemez.

Apostolat des femmes, 1832

5-6 Ekim Versay Ayaklanması

Paris’ten Versay’a yola çıkan kadınlar

Fransa’da kadınların ilk ayaklanması 5-6 Ekim 1789 tarihinde gerçekleşen Versay protestolarıdır. Halk, adaletsiz vergilerden rahatsızdır. Kadınlar ise özellikle ekmeğin fiyatının yükselmesinden memnuniyetsizlik duyar. 5 Ekim sabahı kadınlar, Fransız devriminin gidişatını değiştirecek o ünlü yürüyüşlerini başlatır.

Hotel de Ville’den hareket eden öfkeli kadın grubu, yol üzerindeki diğer kadınları da aralarına katarak Louis XVI ile görüşmek üzere Versay Sarayı kapısına dayanır. 

Versay’daki şiddet olaylarını tasvir eden temsili bir resim

Görüşmelerin sonuç vermemesi üzerine saray, protestocular ve kral muhafızları arasında kanlı olaylara sahne olur. Sonuç olarak isyancılar, kral ve kraliçeyi Versay’dan Paris’e sürer.

Olayların ardından Fransız devrimi daha da şiddetlenir. Sorumlu kadınları yargılamak üzere başlatılan soruşturmalar ise onları durdurmak yerine daha da radikalleşmelerine sebep olur.

Paris Komünü

Paris Komünü, 1871 yılının Mart ayında dönemin hükümetine karşı kurulan bir başkaldırı rejimidir. Komün sadece 72 gün sürer. Buna rağmen kadınlar, komünün kurulmasından savunmasına kadar birçok farklı alanda en az erkekler kadar aktif mücadele verir. 

Komün savaşçılarına destek olan kadınlar

Napolyon Medeni Kanunu ile hakları iyice geriletilen kadınlar; Louise Michel, André Leo ve Nathalie Le Mel gibi isimlerin öncülüğünde “Paris Savunması ve Yaralıların İyileştirilmesi İçin Kadın Birliği” adındaki ilk feminist cemiyeti kurarlar. 

Buna ek olarak kadın erkek eşitliği adına bir dizi karar alınmasına ön ayak olurlar. Örneğin, Paris Komününde alınan bazı önemli kararlar şunlardır:

  • Eşit işe eşit ücret
  • Ortak rızaya dayalı evlilik
  • Kız ve erkek çocukları için ücretsiz eğitim
  • Fahişeliğin yasaklanması

Kadınların Seçme ve Seçilme Hakkı Elde Etmesi

20. yüzyılın başından itibaren Fransız kadınları seçme ve seçilme hakkı elde etmek için kolları sıvar. 

Seçme hakkı için protesto düzenleyen kadınlar

1900 yıllarının başında gazeteci Hubertine Auclert öncülüğünde yeni bir kadın direnişi doğar. Bu kapsamda kadınlar seminerler düzenler, vergi ödemeyi reddeder ve sandıkları devirerek “davet edilmedikleri” seçimleri sabote ederler. 

“Davet edilmedikleri” seçimi sabote eden kadınlar

Hatta bu dönemdeki kadın hareketi, oy verme anlamına gelen “suffrage” kelimesine dişil ek “-ette” getirilmesiyle oluşturullan “suffragette” olarak ifade edilir.

Nihayet, uzun yıllar süren çabalarının sonunda 1944 yılında Fransız kadınları seçme ve seçilme hakkını elde eder.

1970 Protestoları

Mayıs 1968’de Fransa, değişim isteyen öğrencilerin protesto dalgalarıyla çalkalanır. Bu protestolar, Fransa’da feminist kadınları, özgürlüklerini talep edecekleri 1970 protestolarını düzenlemek konusunda cesaretlendirir.

Mayıs 1968 protestoları sırasında kadın bir gösterici

1970 yılı Ağustos ayında kadınlar, Mouvement Liberation des Femmes (MLF) hareketiyle kendi bedenleri üzerindeki karar verme isteklerini dile getirir. Serbest ve ücretsiz kürtaj hakkı en güçlü haykırılan hak talebidir. Bu bağlamda, 343 kadın daha önce kürtaj olduklarını itiraf ettikleri bir manifesto yayımlar.

Fabrikalarda ise kadın işçiler, eşit işe eşit ücret istekleriyle fabrikaları abluka altına alırlar.

MLF feminist hareketi

Yine bu tarihlerde akşam saat dokuzdan sonra sokakların kadınlar için tekinsiz olduğunu dile getirirler. Bu durumu yıkmak için gece yürüyüşleri düzenlerler. 

Bu çabalar sayesinde Fransa’da, kadın hakları konusunda bugün de hala geçerli birçok olumlu düzenleme kaydedilir.

Ne Or*spu Ne de Köle!

Ni Putes Ni Soumises hareketi, banliyölerde yaşayan genç kadınların maruz kaldıkları şiddete karşı doğmuştur. 

2002 yılında, Sohane Benzianne henüz 17 yaşındayken eski erkek arkadaşı tarafından canlı canlı yakılarak öldürülür. Bu olay ülkede büyük bir infiale yol açar. Kadınlar ghettolarda maruz kaldıkları toplu tecavüz gibi saldırıları afişe etmeye başlar. 

2003 yılında olayların büyümesiyle Fransız hükümeti kadın temsilciyi kabul eder. Aralarında kadınlar için ghetto alanlarında güvenli sığınma evlerinin inşa edilmesi de bulunan kararlar alınır.

Son olarak, Fransa’da feminist hareketin temsilcilerinden Simone Veil’in Fransız kadınların kürtaj hakkı için verdiği mücadeleyi ele aldığımız yazımıza göz atabilirsiniz.

Yazar Hakkında

Sıla

Yorum yap

Paylaş
Bağlantıyı kopyala