#İyiBilgi Yaşam

Fransız Kültürü: 5 Altın Kural

Fransa’ya gitmeden kültüre aşina olmak isteyenlerin dikkatine! İşte Fransız kültürü hakkında bilmeniz gereken en temel kurallar!

Fransız kültürü hiç şüphesiz kendinden en çok bahsettiren kültürler arasındadır. Kimi zaman klişelerle kimi zaman da şaşırtıcı gerçeklerle karşımıza çıkar. Daha önce Fransız kültürü klişelerini ele almıştık. Şimdi ise gerçeklerden bahsetme vakti! Fransa’ya gitmeden önce bu kuralları mutlaka öğrenin.

1- Selamlaşma ve Nezaket

Fransa’da nezaket çok önemlidir. Karşılaştığınız bir Fransız, ona merhaba demezseniz bunu çok kötü karşılayabilir. Gerçekten de bu konu, diğer ülkelerdekine oranla Fransa’da çok daha fazla önem arz eder. Fransız kültürü, nezaket üzerine kurulmuştur diyebiliriz.

Örneğin, bir mağazaya girdiğinizde çalışanlara ve hatta varsa müşterilere merhaba dersiniz. Doktora gittiğinizde, bekleme odasına girince merhaba dersiniz. Binaya girerken birisi ile karşılaşırsanız, tanımıyor olsanız bile o kişiye merhaba dersiniz.

Elbette sokakta karşılaştığımız her insana tek tek selam vermeyiz. Ancak yalnızca yayaların yürüdüğü patikalar veya daha az insanın olduğu küçük sokaklarda selam vermek gerekir. Size garip gelebilir ancak karşınızdaki insandan cevap alamasanız dahi yine de selam vermeniz beklenir.

2- Öpücük

Her ne kadar Covid sonrası ufak bir değişim yaşanmış olsa da, Fransa’da öpücük kültürün bir parçasıdır. Karşılaştığınız insanın yanağına bir ya da daha fazla öpücük kondurmak, bir merhaba deme yoludur.

Elbette herkesi öperek selamlamazsınız. Bu ailenize ve yakın arkadaşlarınıza indirgenebilecek bir durumdur. Bunun yanı sıra samimiyet derecenize göre iş arkadaşlarınızı da öperek selamlayabilirsiniz.

Öpücüğe dair en şaşırtıcı durum, öpücük sayısının bölgeden bölgeye değişmesidir. Kimi öpmeniz gerektiğinin yanı sıra, nerede kaç öpücükle selamlaşıldığını da öğrenmelisiniz. Fransa’da yaşam rehberi yazımızda, öpücüğe ilişkin tüm detaylara ve hatta öpücük haritasına ulaşabilirsiniz.

Öpücüğün romantik olanını merak edenler için ise, Fransız öpücüğünü bu yazımızda kaleme almıştık.

3- Her Şeyden Şikayet Etmek

Fransız kültürü, dışarıdan bakıldığında zaman zaman olumsuz bir imaj verir. Fransız prototipi her zaman her şeyden şikayet eden, sızlanan bir insan profilidir. Doğru mu, yanlış mı diye sorarsanız, doğruluk payının yüksek olduğunu ifade edebiliriz.

Örneğin, iyi bir şeyden bahsederken “c’est pas mal (kötü değil)” kalıbı kullanımı yaygındır. Veya güzel bir şey tanımlanırken “c’est pas moche (çirkin değil)” şeklinde ifade edildiğini görürüz. Daha da öteye geçersek, “ucuz” kelimesi Fransızcada mevcut değildir. Bu kavram “pahalı değil (c’est pas cher)” şeklinde karşımıza çıkar. Yağmur yağsa güneş ister, güneş açsa yağmur beklerler. Fransızlar bu noktada asla tatmin olmaz bir profil çizerler.

Fransız Kültürü ve Grev

Ülkedeki genel grevlerin sayısının çokluğu da buraya bağlanabilir. Çok fazla şikayet etmeleriyle bilinen Fransızlar, sıklıkla grev yaparlar. İfade ettiğimiz gibi, Fransızlar nadiren memnun ya da mutlu olurlar. Bu nedenle de sürekli bir şeyleri değiştirmek için düzenli olarak greve giderler. Grev sonuç verir veya vermez, bu pek önemli değildir. Fransızlar için asıl önemli olan, bu memnuniyetsizliği ve rahatsızlığı açığa vurmuş olmaktır.

4- Fransa’da Yemek Kültürü

Fransa’da yemek neredeyse kutsal kabul edilir! Fransızlar yemek yemeyi ve yemek hakkında konuşmayı çok severler. Hatta en sevdikleri şeylerden biri, yemek yerken yemek hakkında konuşmaktır. Yemeği yapan kişiden, yemeğin malzemelerini ve yapımını anlatarak bir sunum yapması beklenir.

Fransız yemek kültürü bazı kesimlerce garip karşılanabilir. Salyangoz, kurbağa bacağı, domuz ayağı, kelle, işkembe, kokan peynirler, çiğ etler. Duyunca dahi kulağa hoş gelmeyen bazı şeyler, Fransa’da afiyetle yenmektedir. Bu nedenle Fransızca ifade etmemiz gerekirse, Fransız yemek kültürü oldukça “özel”dir. (spéciale)

Ancak her ne olursa olsun Fransızlar, kalabalık aileler içerisinde bir araya gelmeyi, yemek masasında oturup uzun uzun sohbet etmeyi ve saatlerce yemek yemeyi severler. Kültür bu, kabullenmek gerekir!

5- Kutsal Öğle Arası: “Pause Déjeuner”

Üzgünüz, kapalıyız.

Şaşıracaksınız ancak ifade etmemizde yarar var: Fransa’da öğle arası 2 saattir! Saat 12 ile 14 arasında, bazı büyük şehirler hariç, açık mağaza görmek neredeyse imkansızdır!

Fransa’da mağazalar ve butikler genellikle öğlen 12 ile 2 arasında kapalıdır. Bunun yanı sıra mağazalar akşam erken saatte kapanır. Saat 8 demeden pek çok yerin kapanması sizi şok etmesin. Ayrıca genellikle Pazar ve Pazartesi günleri de dükkanlar kapalıdır.

Son olarak, restoran, bistro ve barlar genellikle servislerini vardiyalı yaparlar. Pek çok restoranın öğleden sonra saat 3’te servise son verip, saat 7 itibariyle yeniden başladığına şahit olabilirsiniz. Bunun sebebi, Fransızların sabit yeme alışkanlığıdır. 2’den sonra ve 7’den önce kimse pek yemek yemeyi tercih etmez!

Elbette bu kurallar şehirden şehire değişiklik gösterebilir. Özellikle Paris’te mağazaların kapalı olma durumuna pek rastlamayabilirsiniz. Ancak daha küçük kasaba ve köylerde dükkanların sıklıkla kapalı olması zaman zaman canınızı sıkabilir. Biz uyarmış olalım!


Fransız kültürünün en büyük yapı taşlarından biri olan Fransız mutfağı hakkındaki yazımıza göz atmayı unutmayın!

Yazar Hakkında

Fransız Gastesi

Yorum yap

Paylaş
Bağlantıyı kopyala